Atama İşleminin İptaline Dair Mahkeme Kararları, İdare Tarafından Değiştirilmeden Uygulanmalıdır
… İdare Mahkemesi
Esas No:
Yürütmenin Durdurulmasını
İsteyen (Davacı) : …….
Vekili : Av. Yalçın TORUN
Karşı Taraf (Davalı) : Milli Savunma Bakanlığı
İstemin Özeti : ….. ili, ……….. ilçesi, …………… olarak görev yapan davacının, …….. ilçesinde bulunan …………… emrine …………. astsubayı olarak atanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davada, aksi yöndeki mahkeme kararında hukuki isabet görülmeyerek …….. Bölge İdare Mahkemesi ……. İdari Dava Dairesinin…… tarih ve E.2024/…… 2025/……. sayılı kararıyla istinaf başvurusunun kabulüne, ……. İdare Mahkemesinin…….. gün ve E:2023/…, K:2024/…… sayılı istinaf başvurusuna konu kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi üzerine davacı tarafından mahkeme kararının yerine getirilmesi istemiyle …….. tarihinde yapılan başvurunun zımnen reddedilmesine dair işlemin; hukuka aykırı olduğu, kararın……. tarihinde davalı idareye tebliğ edilmesine rağmen hala ifa edilmediği, …….. eski görevine iade edilmek yerine …………. atandığı, mahkeme kararının uygulanmasını engelleyecek fiili veya hukuki bir engelin de söz konusu olmadığı, aksi durumda lojmandan çıkması gerekeceğinden mağdur edileceği hususları ileri sürülerek iptali ile öncelikle yürütmesinin durdurulması istenilmektedir.
Savunma Özeti : …….. personelin atanabileceği sınıf ve rütbesine uygun kadro bulunmadığından fiili imkansızlık nedeniyle ……… atamasının yapıldığı, …….. BİM kararı dikkate alınarak personelin eğitim gördüğü merkeze en yakın birliğe atamasının yapıldığı, atandığı yerin buraya 900 m olduğu, ……nin ise 2,1 km olduğu, takdir hakkının davacı personel lehine kullanıldığı, yapılan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı iddia edilerek davanın ve yürütmenin durdurulması talebinin reddi gerektiği savunulmaktadır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren ………. 2. İdare Mahkemesi’nce dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler incelenerek yürütmenin durdurulması istemi hakkında işin gereği görüşüldü:
Dava, ………. ili, ………. ilçesi, …….. olarak görev yapan davacının, ……… ilçesinde bulunan ………….. emrine seferberlik ve …….. astsubayı olarak atanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davada, aksi yöndeki mahkeme kararında hukuki isabet görülmeyerek …… Bölge İdare Mahkemesi …… İdari Dava Dairesinin ……… tarih ve E.2024/……., 2025/…….. sayılı kararıyla istinaf başvurusunun kabulüne, …………. İdare Mahkemesinin …….. gün ve E:2023/……., K:2024/…… sayılı istinaf başvurusuna konu kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi üzerine davacı tarafından mahkeme kararının yerine getirilmesi istemiyle …….. tarihinde yapılan başvurunun zımnen reddedilmesine dair işlemin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27’nci maddesinin 2’nci fıkrasında, Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebileceği, uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerin yürütülmesinin, savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere, idarenin savunması alınmaksızın da durdurulabileceği, yürütmenin durdurulması kararlarında idari işlemin hangi gerekçelerle hukuka açıkça aykırı olduğu ve işlemin uygulanması halinde doğacak telafisi güç veya imkânsız zararların neler olduğunun belirtilmesinin zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır.
926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun “Atanmalarda dikkate alınacak hususlar:” başlıklı 118.maddesinde; “Subayların ve astsubayların atanma ve yer değiştirmeleri, hizmetin aksatılmadan yürütülmesi esasına bağlı olarak; memleketin ekonomik, sosyal, iklim ve ulaştırma durumları ile kültür ve sağlık durumları ve bunlara benzer yer ve bölge şartları gözönüne alınarak tespit edilecek bölgelere ve garnizonlara aşağıdaki esaslar da dikkat nazara alınarak sıra ile yapılır:
a) Meslek programları, meslek içi eğitim esasları ve kadro ihtiyacı,
b) Sağlık durumu,
c) İdari, asayiş ve zaruri sebepler,
d) İstekli bulunduğu yerler.” hükmüne yer verilmiştir.
Subay ve Astsubay Atama Yönetmeliği’nin “Atamalarda dikkate alınacak esaslar” başlıklı 14. maddesinde; “Subay ve astsubayların atamaları, hizmetin aksatılmadan yürütülmesi esasına ve hizmet ihtiyacı prensibine uygun olarak aşağıdaki kriterler dikkate alınarak Kuvvet Komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından atama yönergelerinde belirtilen garnizonlar arasında sıra ile yapılır.
a) Meslek programları ve meslek içi eğitim esasları,
b) Kadro ihtiyaçları,
c) Kıta hizmeti zorunluluğu,
ç) Terfi durumu,
d) (Değişik:RG-7/5/2016-29705) Sınıf, branş, fonksiyon alanı ve ihtisasları,
e) Kendisinin, eşinin ve bakmakla yükümlü olduğu çocuklarının atamaya esas hayati önemi haiz sağlık durumları,
f) İdari, asayiş ve zaruri sebepler,
g) Personelin atanma isteğinde belirttiği yerler.
ğ) (Ek bent:RG-20/4/2013-28624) Bakmakla yükümlü olduğu ve aynı çatı altında yaşayan anne, baba veya yargı kararıyla vasi tayin edilmesi kaydıyla kardeşin atamaya esas hayati önemi haiz sağlık durumları.
Subay ve astsubaylar, kendileriyle eşlerinin memleketleri ve daimi ikametgahlarının bulunduğu garnizonlar dahilinde, mümkün olduğu kadar, sıkıyönetim hizmetleri, sosyal tesis (orduevi, özel eğitim merkezi, askerî gazino, ve benzeri), levazım amirlikleri, ihale / muayene ve kabul komisyon üyelikleri, inşaat-emlak, asker alma ile jandarma (eğitim görevleri hariç) ve sahil güvenlik hizmetleri gibi halkla doğrudan ilişkili görevler veya mal ve hizmet alımı ile ilgili görevlere verilmez veya atandırılmazlar. Ancak, son genel nüfus sayımına göre büyükşehir belediye / belediye hudutları içindeki nüfusu (Değişik ibare:RG-20/4/2013-28624) 1.000.000’u aşan yerler için bu fıkra hükmü uygulanmaz.
(Ek:RG-7/5/2016-29705) Milli Savunma Bakanlığına yapılacak atamalarla, burada görevli personelin atamaları Milli Savunma Bakanlığı ile koordine edilir.”, ” Sıhhi sebepler nedeniyle atamalar” başlıklı 31. maddesinin 3. fıkrasında; “Subay ve astsubaylardan kendisi, eşi, bakmakla yükümlü olduğu çocukları ile bakmakla yükümlü olduğu ve aynı çatı altında yaşayan anne, baba veya yargı kararıyla vasi tayin edilmesi kaydıyla kardeşi için aldığı atamaya esas sağlık raporlarında belirli uzmanların bulunduğu garnizonlara atanmaları gerektiği belirtilenlerin, atanacakları garnizonlarda askerî hastaneler ile diğer kamu sağlık kurumlarındaki uzmanlardan da istifade edebileceği göz önüne alınarak atanmaları yapılır., 7. fıkrasında; “Ömür boyu gözetim altında bulundurulmayı gerektiren ve sürekli tedavi ile yaşamın sürdürülebildiği görme ile bedeni ve zihinsel spastik (Değişik ibare: RG-27/10/2013-28804) engellilik hali, kalıtsal yollarla geçen Akdeniz Anemisi gibi hastalıklarla, benzer nitelikte kabul edilen diğer hastalıklar için atamaların ertelenmesinde süre şartı aranmaz. Kendisi, eşi, bakmakla yükümlü olduğu çocukları ile bakmakla yükümlü olduğu ve aynı çatı altında yaşayan anne, baba veya yargı kararıyla vasi tayin edilmesi kaydıyla kardeşi, bu tür hastalıklara (“özel eğitim amaçlı değerlendirilmesi uygundur” kararlı raporları alacaklar hariç) yakalanan subay ve astsubayların atamaları, Gülhane Askerî Tıp Akademisi veya Gülhane Askerî Tıp Akademisi Haydarpaşa Askerî Hastanelerinin sağlık kurullarından alacakları raporlarda öngörülen garnizonlara yapılır…” düzenlemeleri yer almıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının …… tarihinde ……… ili,………… emrine personel astsubayı olarak atandığı, sonrasında sırasıyla, ……… emrine astsubay, ……….. emrine idari işler astsubayı, …………… .emrine personel astsubayı olarak atandığı, burada görev yaparken ………. emrine seferberlik ve PYBS astsubayı olarak atanması üzerine bu işlemin iptali istemiyle açtığı davada, aksi yöndeki mahkeme kararında hukuki isabet görülmeyerek……. Bölge İdare Mahkemesi …… İdari Dava Dairesinin ……. tarih ve E.2024/…….., 2025/……. sayılı kararıyla istinaf başvurusunun kabulüne,…… İdare Mahkemesinin ……. gün ve E:2023/…….., K:2024/…… sayılı istinaf başvurusuna konu kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi üzerine davacı tarafından mahkeme kararının yerine getirilmesi istemiyle ……. tarihinde yapılan başvurunun zımnen reddedilmesine dair işlemin iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
…… Bölge İdare Mahkemesi …….. İdari Dava Dairesinin ……. tarih ve E.2024/…….., 2025/……. sayılı kararında, ”…Belirtilen bu durum itibarıyla, idarece, davacının 2023 genel atama döneminde garnizon dışına ataması ertelenerek, …….. gerekli katkıyı sağlayamadığından il içerisinde görev yerinin değiştirildiği belirtilmiş ise de davacının, ……. gerekli katkıyı sağlayamadığına yönelik olarak somut bir tespitin dava dosyasına eklenmediği, davacının çocuğunun, …. düzenlenen özel eğitim ve değerlendirme kurulu raporuna istinaden…….. ilçesinde bulunan ……… Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinde eğitim aldığı, dosyada yer alan bilgi ve belgeler ile davacının çocuğuna ait raporlarda yer verilen tespit ve öneriler birlikte değerlendirildiğinde, davacının görev yeri değişikliği halinde çocuğunun eğitimindeki kazanımların kaybedilebileceği, çocuğun psikososyal ve ruhsal gelişimi için özel eğitimini olumsuz etkileme risklerini içerdiği sonucuna varıldığından, davalı idarece davacının çocuğuna ait raporlar dikkate alınmaksızın tesis edilen atama işleminde hukuka uyarlık, aksi yöndeki mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.” denilerek istinaf başvurusunun kabulüne, ……. İdare Mahkemesinin ………. gün ve E:2023/……, K:2024/…. sayılı istinaf başvurusuna konu kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verildiği görülmektedir.
T.C. Anayasası’nın “Mahkemelerin Bağımsızlığı” başlıklı 138. maddesinin 4. fıkrasında “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” kuralına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararların Sonuçları” başlığını taşıyan 28. maddesinin 1. fıkrasında da, “Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ile dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerin, aktarılan mahkeme kararının gerekçesiyle birlikte değerlendirilmesinden; mahkeme kararlarının yerine getirilmesinin bir zorunluluk olduğu, dolayısıyla idareye kararın uygulanması ile ilgili takdir hakkı tanınmadığı ve bu kapsamda davalı idarenin Mahkeme kararının gerekçesi yönünde işlem tesis etmesi gerektiği açık olup; kararının gerekçelerine uygun işlemler tesis edilmediği, ……. atanması hususunda davacı talebinin Mahkeme kararının gerekçesine uygun olarak yerine getirilmediği, buna göre de mahkeme kararının yerine getirilmediği sonucuna varılmakla, dava konusu işlemde bu nedenle hukuka uyarlık görülmemiştir.
Öte yandan dava konusu işlemin davacının çalışma hayatına ilişkin olması nedeniyle uygulanmaya devam edilmesi halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğabileceği de açıktır.
Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 Sayılı Kanunun 27.maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına, kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde …….. Bölge İdare Mahkemesi’ne itiraz yolu açık olmak üzere, 30/10/2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Av.Yalçın TORUN
Uyarı; Web sitemizde yayımlanan yukarıdaki yazılı metnin, eser sahipliği hakları Av.Yalçın TORUN’a aittir. Bu yazılı metin hak sahipliğinin tespiti amacıyla zaman içerikli elektronik imza ile muhafaza edilmektedir. Sitemizdeki yazılı metinler avukat meslektaşlarımız tarafından dilekçelerinde serbestçe kullanılabilir, fakat metinlerin tamamının, bir kısmının veya özetinin atıf yapılmaksızın başka web sitelerinde yayınlanmasına iznimiz yoktur.
