KOLLUK/ASKERİ PERSONEL OLMAYI ENGELLEYEN PSİKİYATRİDEN ALINAN HATALI TANININ SİLİNMESİNE İLİŞKİN EMSAL KARAR
Tarafımızca yürütülen davada hekim tarafından konulan psikiyatri/ruh sağlığı bozukluğuna ilişkin hatalı tanının silinmesine dair açılan davada, tanının değerlendirilmesini yapan kurulda daha önce tanıyı koyan hekimin yer alması mahkemece mahkemece hukuka aykırı bulunarak tanının silinmemesi işlemi iptal edilmiştir. Söz konusu karar aşağıda mevcuttur;
T C.
…… İDARE MAHKEMESİ
DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …. Valiliği
VEKİLİ : …. Yalçın TORUN
DAVANIN ÖZETİ : Davacı tarafından, 16/12/2022 tarihindeki müracaatı üzerine … Şehir Hastanesi Psikiyatri Polikliniğince kendisine konulan “anksiyete bozukluğu” tanısının hatalı olduğundan bahisle, tanının ve bu tanıya ilişkin ilaç kaydının silinmesi talebiyle yapılan 16/04/2024 tarihli başvurunun reddine ilişkin … Valiliği İl Sağlık Müdürlüğünün ../../2024 tarih ve …. sayılı işleminin; hukuka aykırı olduğu, başvuru üzerine yapılan inceleme heyetinde hatalı tanıyı koyan Dr…..’nın da bulunduğu, bu nedenle kararın objektiflikten uzak olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Yargılama usulüne ilişkin olarak davanın süresinde açılmadığının tespiti halinde süre aşımı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği, esasa ilişkin olarak ise; dava konusu işlemin hukuka ve mevzuata uygun olarak tesis edildiği, davacının itirazı üzerine “Hatalı Tanı Girişlerinde Uygulanacak İş ve İşlemler (Metodoloji)” başlıklı tebliğ uyarınca tanının hatalı konulmadığının tespit edildiği, söz konusu tebliğ uyarınca tanıyı koyan hekimin Sağlık Kurulunda bulunması gerektiği belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren …. İdare Mahkemesince, davalı idarenin yargılama usûlüne ilişkin itirazı yerinde görülmeyerek, dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
Dava; 16/12/2022 tarihindeki müracaatı üzerine …. Şehir Hastanesi Psikiyatri Polikliniğince davacıya konulan “anksiyete bozukluğu” tanısının hatalı olduğundan bahisle, tanının ve bu tanıya ilişkin ilaç kaydının silinmesi talebiyle yapılan 16/04/2024 tarihli başvurunun reddine ilişkin …. Valiliği İl Sağlık Müdürlüğünün ../../2024 tarih ve ….. sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
21/06/2019 tarih ve 30808 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kişisel Sağlık Verileri Hakkında Yönetmeliğin “Amaç” başlıklı 1’inci maddesinde; “Bu Yönetmeliğin amacı; 24/3/2016 tarihli ve 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu hükümleri kapsamında, Sağlık Bakanlığının merkez ve taşra teşkilatı birimleri ile bunlara bağlı olarak faaliyet göstermekte olan sağlık hizmeti sunucuları ile bağlı ve ilgili kuruluşları tarafından yürütülen süreç ve uygulamalarda uyulacak usul ve esasları düzenlemektir.” hükmüne, “Kapsam” başlıklı 2’nci maddesinde; “BuYönetmelik, kişiselsağlık verisi işleyen özel hukuk gerçek ve tüzel kişileri ile kamu hukuku tüzel kişilerinin, Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülmekte olan süreç ve uygulamalara ilişkin faaliyetlerini kapsar.” hükmüne, “Kişisel sağlık verilerinin düzeltilmesi” başlıklı 13’üncü maddesinde; “(1) İlgili kişi, kendisi hakkında sehven oluşturulan sağlık verilerinin düzeltilmesi hususunda sağlık verisinin oluşturulduğu sağlık hizmeti sunucusunun bağlı bulunduğu il sağlık müdürlüğüne başvurur. İl sağlık müdürlüğü, ilgili sağlık hizmeti sunucusunda yapacağı araştırma neticesinde sağlık verisinin sehven oluşturulduğu bilgisine ulaşırsa resmi yazı ile Genel Müdürlüğe başvurur ve sehven oluşturulan sağlık verisinin düzeltilmesini ister.
……….
” yönünde uygulama kurallarının belirlendiği görülmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden; … Şehir Hastanesi tarafından davacı hakkında düzenlenen hasta vizit detay raporuna istinaden 16/12/2022 tarih ve. … numaralı reçetede “Anksiyete bozukluğu, tanımlanmamış” tanısına yer verildiği, söz konusu tanının sehven konulduğundan bahisle İl Sağlık Müdürlüğüne ../../2024 tarihli dilekçe ile tanının silinmesi talebiyle başvuru yapıldığı, anılan başvurunun …. Valiliği İl Sağlık Müdürlüğünün 29/04/2024 tarih ve …. sayılı işlemi ile reddi üzerine, ret işleminin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta; davacının ../../2024 tarihli başvurusu üzerine … İl Sağlık Müdürlüğünün 16/04/2024 tarih ve …. sayılı yazısı ile “Anksiyete bozukluğu, tanımlanmamış” tanısının ilgili tarihte kişide bulunup bulunmadığı/kişiye ait olup olmadığı hususunun sağlık kurulu raporu ile tespiti için …. Şehir Hastanesine gönderildiği, 16/12/2022 tarihli tanıyı koyan Dr…. tarafından tanının hatalı konulmadığı yönündeki kanaatinin bila tarih ve ….. sayılı işlem ile Başhekimliğe bildirildiği, akabinde ../../2024 tarih ve …. numaralı … Şehir Hastanesi Durum Bildirir Sağlık Kurulu Raporunun karar hanesinde; “Yukarıda adı geçen kişinin 16/04/2024 tarihinde İl Sağlık Müdürlüğü ….. sayılı sistemden tanı silinmesi hakkında konulu yazısı üzerine ruhsal durum muayenesi yapılmıştır. Halihazırda aktif yakınması bulunmamaktadır, ruhsal durum muayenesi; bilinç açık koopere, yönelim tam, psikomotor aktiviyesi olağan, aktif psikotik bulgusu yok, iç görü mevcut, muhakeme yeterli. ../04/2024 tarihli rapor… numaralı MMPI test sonucu: “Klimik alt ölçeklere göre bireyde maskülen görünmek için kompulsif bir uğraş olabilir ve bu abartılmış bir boyutta olabilir. Narsistik bir biçimde kendi gücünü abartabilir. Bireyin kendi erkekliğini yoğun bir biçimde ortaya koyması, altta yatan kendine güvensizlikle ilgili olabilir.” şeklinde yorumlanmıştır. Hastanemiz kayıtlarında ../../2022 tarihinde anksiyete bozukluğu tanısı ile başvurusu olduğu ve fluoksetin reçete edildiği medulla kayıtlarında görülmüştür. Yapılan psikiyatrik muayene ve inceleme sonucunda mevcut haliyle kişide aktif ciddi psikopatoloji olmadığı ancak 2022 yılında tanının hatalı konulmadığı, sehven yazılmadığı kanaatine varılmıştır.“ sonucuna yer verildiği, anılan değerlendirmeyi yapan heyet içerisinde16/12//2022 tarihli tanıyı koyan Dr…..’nın da bulunduğu, söz konusu heyet raporu üzerine oluşturulan komisyonca ../../2024 tarihinde tanının silinmesinin uygun görülmediğine karar verildiği ve akabinde dava konusu işlemin tesis edildiği görülmektedir.
Yukarıda aktarımı yapılan metodoloji kapsamında; “sehven hatalı kaydedildiği kanıtlanmamış” sağlık kayıtlarının yeniden değerlendirilmesinde “heyet” oluşturulmasındaki amacın, başvurana ilişkin sağlık kaydının yansız şekilde değerlendirilmesi olduğu hususu dikkate alındığında, hatalı konulduğu iddia edilen tanıyı koyan hekimin yeniden yapılacak değerlendirme heyetinde bulunmasının, değerlendirmedeki objektifliği etkileyeceği açıktır.
Bu durumda; sehven hatalı kaydedildiği kanıtlanmamış tanı girişlerinde izlenecek yöntem uyarınca, hatalı olduğu iddia edilen tanıya ilişkin olarak, tanıyı koyan hekimin görüşünün alınmasına müteakip, tanıyı koyan hekimin bulunmadığı bir heyet tarafından, tanının kişide bulunup bulunmadığına dair nihai karar verilmesi gerektiği açık olup, somut olayda; objektifliği konusunda şüphe duyulan, bir başka deyişle dava konusu ilk tanıyı koyan ve tanıya karşı yapılan başvuru üzerine heyet raporu düzenlenmeksizin ilk aşamada kanaatini bildiren hekimin de içinde bulunduğu bir heyet raporu dayanak alınmak suretiyle, davacının başvurusunun reddine ilişkin tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle;
– Dava konusu işlemin iptaline,
– Aşağıda dökümü yapılan yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
– İşbu karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan
maktu vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
– Artan gider avansının talep edilmesi hâlinde derhâl, talep edilmemesi hâlinde ise hükmün
kesinleşmesinden sonra re’sen ilgilisine iadesine,
– Yürütmenin Durdurulması kararına karşı itiraz aşamasında davalı idare tarafından yapılan
yargılama giderinin davalı idare üzerinde bırakılmasına,
– İşbu kararın taraflara tebliğine,
– Tebliği izleyen günden itibaren 30 gün içinde … Bölge İdare Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere, ... tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Av. Yalçın Torun
0 505 6219992
UYARI
Web sitemizde yayımlanan yukarıdaki yazılı metnin, eser sahipliği hakları Av.Yalçın TORUN’a aittir. Bu yazılı metin hak sahipliğinin tespiti amacıyla zaman içerikli elektronik imza ile muhafaza edilmektedir. Sitemizdeki yazılı metinler avukat meslektaşlarımız tarafından dilekçelerinde serbestçe kullanılabilir, fakat metinlerin tamamının, bir kısmının veya özetinin atıf yapılmaksızın başka web sitelerinde yayınlanmasına iznimiz yoktur.
